16 Nisan 2012 Pazartesi

Elektrikte Kayıp Kaçak Oranları ve Miktarı

Aşağıdaki Bilgiler EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu)  2010 Elektrik Piyasası Raporu'ndan alınmıştır. Verdiğimiz bilgiler 2009 yılı bilgileridir. 2010 ve 2011 yıllarına ait veriler yoktur. Türkiyede bilgiye ulaşım zorlaşmaktadır. Bilgi alışveriş ortamı şeffaf değildir.



2002 yılı itibarıyla % 20,9 olan Türkiye geneli dağıtıma esas kayıp-kaçak oranı 2008
yılında % 14,8’e kadar düşmüştür. Ancak 2009 yılına gelindiğinde aynı oranın % 17,7’ye yükselmiştir.
2002 yılında 19.630 MWh olan toplam kayıp enerji miktarının, 2009 yılına gelindiğinde artan enerji tüketimi ile doğru orantılı olarak 23.033 MWh’e yükselmiştir.

2010 yılı ortalama SGÖF fiyatı olan 12,16 Kr/kWh üzerinden hesaplandığında, 2009 yılı kayıp-kaçak enerji miktarının ülkemiz ekonomisine maliyeti yaklaşık olarak 3 milyar TL’dir

2010 ve 2011 yılları verileri yoktur. Kamuoyu ile paylaşılmamaktadır.


2009 yılında en yüksek kayıp-kaçak oranı % 73 ile Dicle ( Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak) Elektrik Dağıtım A.Ş.’de, en düşük ise % 5,6 ile Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş.’de gerçekleşmiştir.



2009 yılında en yüksek kayıp kaçak enerji miktarı (MWh) Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’de gerçekleşmiştir. Düşük kayıp-kaçak oranına rağmen yüksek tüketimi nedeniyle Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.’de ikinci en yüksek kayıp-kaçak enerji miktarı gerçekleşmiştir. Toplam Kayıp Kaçak Miktarının neredeyse yarısı Dicle ( Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak )Dağıtım bölgesinden kaynaklanmaktadır.

15 Nisan 2012 Pazar

Kaçak Elektriğin Faturası Neden Bize Çıkıyor-Türkiyede Yaşayan her dört mükelleften birisi elektrik hırsızı

Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın 14 Nisan 2012 tarihinde Milliyet Gazetesinden Fikret Bila'ya verdiği mülakattan alıntıdır.
"FB: Vatandaşın en büyük şikayeti, başkalarının kaçak kullandığı elektriğin parasını ödemek. Faturadaki kayıp-kaçak kalemine itiraz var. Kaçak elektrik kullanmayan niye kaçak parası ödüyor?
TY: Vatandaşın şikayetinin farkındayım. Bu konu aslında biraz hassas bir siyasi konu. İstismar edilmeye müsait. Kayıp-kaçağın en fazla olduğu bölge Güneydoğu bölgesi. Urfa, Diyarbakır, Siirt, Batman, Hakkâri. Şimdi bu bölgedeki kaçak elektriğin parasını sadece bu bölgedeki abonelere yansıtırsak, bunu siyasi olarak istismar ederler. Terör örgütü ve siyasette aynı çizgideki partiler; ayrımcılık yapılıyor, diye istismar ederler. Fatura farkını etnik ayrımcılık diye gündeme getirirler. İşte Diyarbakırlıya elektrik 46 kuruştan, Bilecikliye 30 kuruştan satılıyor derler. Bunu dedirtmek istemiyorum. Etnik ayrımcılık propagandası için kullanacakları malzeme vermek istemiyorum. Türkiye’de tek abonelik sistemi var. Buna ulusal abonelik sistemi diyoruz. Aslında bölge aboneliğine geçmeyi planlıyoruz. Kayıp-kaçağı düşürdükten sonra bölge düzeyinde abonelere dağıttığımızda arada ciddi fark kalmayacak. 2015’e kadar kayıp-kaçağı önemli ölçüde düşürmeyi hedefliyoruz, sonra bölgesel dağıtım yapabiliriz. Diyelim Güneydoğu’da bir ilde 36 kuruş, batıda bir ilde 34 kuruş olursa, bu farkı etnik ayrımcılık malzemesi yapamazlar."
15 Nisan 2012 tarihinde Vatan Gazatesindeki köşesinden Selahettin Duman cevap veriyor.
"Seyrek bıyıklı asabi şahsiyetin” enerjinin başına diktiği hükümet adamına soruyorlar..
“Kaçak elektrik kullananların parasını, niye borcunu aksatmayan dürüst vatandaşlar ödüyor?”
Öyle ya!
Resmi rakamlara göre kaçak elektrik kullanımı yüzde on sekiz.. İşin aslı yüzde yirmi beşleri buluyor..
Yani Türkiye’de yaşayan her dört mükelleften biri elektrik hırsızı.. Çalıyor enerjiyi..
Beş kuruş ödemiyor..
Hükümet adamları da memleketi “ticarethane” gibi yönettiklerinden zararlarını ahalinin geriye kalanından, diğer dörtte üçünden çıkarıyorlar..
Hükümet adamı dürüst vatandaşa yüklenmenin nedenini açıklıyor..
“En çok kaçak Güneydoğu’da.. Bu kaçağı abonelere yansıtırsak terör örgütü istismar eder..”
***
Bu “devletlü..” cevap, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun ruhudur.. Alt yazı koymak icap ederse şöyle ifade edilir: “N’apalım, onların elinde silah var.. Elektriğin parasını istersek başımıza iş çıkarırlar..” O halde çözüm? Gayri müsellah (silahsız) vatandaştan iki misli elektrik parası tahsis etmek.. Böyle bir laf “Tek dişli medeniyet” dedikleri Batı toplumlarında hükümet düşürür.. Bizde ise duyana önce “Cık.. Cık.. Cık..” çektirir.. Bu “cıklamalar..” eli silahlı elektrik tüketicisini kınama babından olup hükümet adamının üzerine almasını gerektiren bir durum yoktur.. Sonra herkes tedbirin gayet akıllıca olduğunda hem fikir olur..